ADNAN MENDERES'İN UÇAK KAZASI
Tarih:
17 Şubat 1959
Başbakan
Adnan Menderes, Kıbrıs görüşmeleri için THY'nin SEV uçağı ile Londra'ya
uçmaktaydı.
Önemli
bir yolculuktu... Demokrat Parti hükümeti bir süredir Kıbrıs
sorunu ile uğraşmaktaydı. Sorunun çözümü için belli
görüşmeler yapılıyor, temaslar kuruluyordu. Bu görüşmelerden
biri de Londra'da gerçekleştirilecekti.
Ancak
kötü hava koşulları nedeniyle THY'nin SEV uçağı, Londra
yakınlarında düştü. Kaza sonucunda uçakta bulunan 16 kişi
öldü, 10 kişi ise uçaktan sağ kurtuldu. Başbakan Adnan
Menderes, kazadan hiç yara almadan kurtuldu. Menderes çıkartıldıktan
7-8 dakika sonra da uçak infilak etti. Kazada yaşamanı kaybedenler
arasında şu isimler vardı: Basın Yayın ve Turizm Bakanı Server
Somuncuoğlu, Eski Bayındırlık Bakanı Kemal Zeytinoğlu, THY
Genel Müdürü Abdullah Parla, Başbakanlık Özel Kalem Müdürü
Muzaffer Ensü, gazeteci Burhan Tan...
Yaralı
olarak kurtulanlardan Başbakan Adnan Menderes'in Özel Kalem Müdürü
Şefik Fenmen, kaza anını detaylı bir şekilde anlattı: "Uçak
düştüğü zaman yerimden fırladım. Başvekil Menderes ve Umumi
Katip Melih Esenbel içerdeydiler. Bu sırada uçağın kuyruğu
kopmuş ve bir delik açılmıştı. Tekrar içeriye girdim. Menderes
ve Melih Esenbeli ayakta ve arkadaşlarına bakar şekilde gördüm. Onlara yardım ederek beraberce dışarıya çıktık. İlerimizde 4
İngiliz duruyordu, bizi derhal arabalarına alarak evlerine
götürdüler. Düşüşümüzden 8 dakika sonra uçakta infilah
olduğunu sonradan öğrendim."(1)
Kazanın
ardından CHP Genel Başkanı İsmet İnönü ve Cumhuriyetçi Köylü
Millet Partisi Genel Başkanı Osman Bölükbaşı, Menderes'e geçmiş
olsun telgrafı çekti.
Menderes,
Londra Antlaşması'nı hastanedeki odasında imzaladı. 26 Kasım
günü yurda dönen Menderes'i halk büyük sevgi gösterileriyle
karşıladı. Menderes'in geçeceği havaalanından Edirnekapı'ya
kadar olan yol boyunca çok sayıda kurban kesildi. Menderes
kendisini karşılayanlara şu sözlerle hitap etti: "Elim uçak
kazanından sonra mübarek vatan topraklarına, güzel İstanbul'a
dönmüş bulunmaktayım. Şu anlarda sanki araya asırların hasreti
girmiş gibi kavuşmanın müstesna heyecanını duymaktayım. Ancak
hüzünle ve derhal ifade etmeliyim ki, bu kavuşmanın heyecanı
yanında kıymetli arkadaşlarımızı kaybetmenin elemi ile kalbim
tarifi çok güç tezatlı hislerin mihrakı halinde
çırpınmaktadır...." (2)
(1)Milliyet
gazetesi, 19.02.1959
(2)Milliyet
gazetesi, 27.02.1959
Yorumlar
Yorum Gönderme