Kayıtlar

Türk Tarih Kurumu Hakkında Bilgi

Resim
15 Nisan 1931 tarihinde Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti kuruldu. 1935 yılında ise ismi değiştirilerek Türk Tarih Kurumu adını aldı. Türk Tarih Kurumu'nun ilk başkanı 1931 ile 1932 yıllarında görev yapan Tevfik Bıyıklıoğlu 'dur.  Türk Tarih Kurumu'nun amacı, Türk ve Türkiye tarihi hakkında en doğru bilgilere ulaşmak için araştırmalar yapmak ve bu alanda yapılacak araştırmaları desteklemektir. Bunun dışında diğer amaçları ise Türklerin sarı ırktan olmadığını ortaya koymak ve toplumda milli bir bilinç oluşturmaktı. 9 Temmuz 1932 tarihinde Türk Tarih Kurmu tarafından 1. Tarih Kongresi düzenlendi ve bu kongrede " Türk Tarih Tezi " fikri ortaya atıldı. Bu tezin ortaya atılmasının ana amacı Türklerin en eski uygarlıklardan biri olduğunun ispatlanmasıdır.  1937 yılında Dolmabahçe'de 2. Tarih Kongresi düzenlendi. Bu kongreye yabancı ülkelerden gelen bilim adamları da katıldı. Daha sonra her beş yılda bir kongreler düzenlenmeye devam etti.  22 Ağustos 1935 t

Devalüasyon Nedir? Devalüasyon Hakkında Kısaca Bilgi

Resim
Devalüasyon kelimesinin sözlük anlamı kıymetten düşmedir. İktisadi anlamı ise en  kısa bir anlatımla, bir ülkenin reel döviz kurunun yükseltilerek parasının dış değerinin düşürülmesidir.  Devalüasyon kararıyla ülkenin parasının dış değeri düşer. Bunun sonucunda da ithal malların pahalılaşması sonucunda ithalat azalırken, ihraç malların değerinin düşmesi nedeniyle ihracat artar. İhracat artışıyla birlikte döviz gelirleri artarken ithalatın azalmasıyla da döviz tasarrufu sağlanacaktır. Böylece dış ödemeler bilançosundaki açık da kapatılabilecektir.  Marshall-Lerner koşuluna göre devalüasyonun başarılı olabilmesi için ithal malların yurtiçi ve ihraç malların dış talep esneklikleri toplamının birden büyük olması gerekir. Devalüasyonun Olumlu ve Olumsuz Etkileri Devalüasyonun ihracatı artırma dışında bir olumlu katkısı da yabancı sermayeyi teşvik etmesidir.  Devalüasyonun olumsuz etkilerini ise şu şekilde sayabiliriz: Dış ticaret hadlerinde bozulmaya neden olabilir, devalü

Atilla Türk mü? İlber Ortaylı, Ahmet Taşağıl ve Ali Ahmetbeyoğlu'nun Cevapları

Resim
Prof. Dr. İlber Ortaylı (Fotoğraf: @ilberortayli, Instagram) " Büyük Hun İmparatoru Atilla Türk mü? " sorusu hakkında önemli tarihçilerin cevaplarını derledik. Habertürk'te yayınlanan Teke Tek programında Prof. Dr. İlber Ortaylı , konu hakkında şu bilgileri vermekte:  "Atilla'nın Hun İmparatorluğu'na aşırı Türk düşmanları bile Türk demiyorlardı. Elimizde filolojik bir malzeme yok. Yani tartışabileceğimiz malzeme yok. Çuvaşça mı konuşuyor, yoksa başka bir dil mi konuşuyor? Enteresan bir şey. Asya'dan kopup geldiği belli.    Fakat yalnız unutmayın milattan sonraki birkaç asırda bizim kuzey hakkında bildiğimiz şey bugünkü Kırım Yarımadası ve Güney Ukrayna'nın ötesine çok geçmiyor.    Ancak şurası bir gerçek ki Hunlar farklı insanlar, bunların kendi örgütlenmeleri var, bunlar çok iyi at göçebeleri, çok iyi organize oluyorlar. Kendilerine göre bir davranış biçimi kalıpları var."  Habertürk'te yayınlanan Tarihin Arka Odası programında

Forex Nedir? Forex Hakkında Bilgi

Resim
Kaldıraçlı döviz işlemi de denilen Forex , İngilizce Foreign Exchange kelimelerinin kısaltılmasından meydana gelmektedir. Türkçede kelime anlamı olarak döviz takası ya da döviz ticareti demektir. Bu işlemlerin yapıldığı piyasaya Forex piyasası , işlemleri yapan kurumlara ise Forex kuruluşu denilir.  Forex piyasasında işlem şu şekilde olmakta: Herhangi bir ülkenin para birimine karşılık olarak başka bir ülkenin parası alınır ve satılır. Yatırımcılara yatırdıkları miktarın belirli bir katına kadar işlem yapma imkanı vermektedir.  Yatırımcının bakiyesi teminat olarak alınır. Yatırımcı ise teminatının belirli bir oranı ya da tamamı kadar işlem yapabilir. Bu sebeple az bir yatırım ile çok büyük bir pozisyon alabilmek mümkündür.  Bu sadece ulusal parada değil, emtia değişiminde de kullanılabilir. Forex'te Nasıl Para Kazanılır? İlk adım düşük kaldıraçlı bir pozisyon açmaktır. Düşük kaldıraç, yüksek getiri elde etme ihtimalini azaltsa da yüksek dalgalanmaların olduğu bu piyasa

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Hakkında Bilgi

Resim
İkinci Dünya Savaşı'nın ardından büyük bir yıkım yaşayan Avrupa'nın yeniden imar edilmesi için bir dizi görüşme gerçekleştirildi. Bu görüşmeler sonucunda Avrupa'nın yeniden imarı için bir yardım programı yapılması kararlaştırıldı: Marshall Yardımı . Sovyetler Birliği bu programa karşı çıktı ve hiçbir şekilde bunun içinde yer almadı. Marshall Yardımı'nın dağıtılmasını koordine etmek amacıyla 1948 yılında Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü kuruldu. Bu örgüt aracılığıyla Avrupa ülkeleri arasında güçlü bir işbirliği de sağlanacaktı. Kurucu ülkeler şunlardır: İngiltere, Fransa, İtalya, Hollanda, Türkiye, Yunanistan, İrlanda, Avusturya, İsveç, İzlanda, Danimarka, Norveç, Belçika, İsviçre, Lüksemburg ve Portekiz. 1949 yılında Batı Almanya, 1959 yılında ise İspanya üye oldu. ABD ve Kanada ortak üyelik statüsündeydediler. Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü, 1961 yılında yerini Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ne (OECD) bıraktı. Kurucu anlaşma Paris'te imzalanm

Gayri Safi Milli Hasıla ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Nedir?

Resim
Gayrisafi milli hasıla (GSMH), bir ülke vatandaşlarının sahip oldukları üretim faktörleriyle belirli bir dönemde gerek söz konusu ülkede gerekse diğer ülkelerde ürettikleri nihai mal ve hizmetlerin toplam değeridir.  Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) Nasıl Hesaplanır? Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)= Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) + Dış Alem Net Faktör Gelirleri Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)  Gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH), bir ülkenin sınırları içerisinde, belirli bir dönemde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin toplam değeridir.  Dış Alem Net Faktör Gelirleri ? Dış alem net faktör gelirleri, bir ülkenin vatandaşlarının diğer ülkelerden getirdiği faktör gelirleriyle, o ülkenin diğer ülke vatandaşlarının ülke dışına götürdüğü faktör geliri arasındaki farktır. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) Hesaplama Yöntemleri Gayri safi yurtiçi hasılanın hesaplanmasında üç farklı yöntem kullanılmaktadır: Üretim yöntemi, gelir yöntemi ve harcama yöntemi. Üretim Yöntemi:

Türkiye ile Yunanistan Arasındaki Mevcut Sorunlar

Resim
Türkiye ile Yunanistan arasında mevcut sorunları şu şekilde sıralayabiliriz: 1-) Kıta Sahanlığı Sorunu Yunanistan, 1972 yılında Ege'de petrol arama çalışmalarına başladı. Bunun üzerine Türkiye de 1973 yılında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nı (TPAO) kurarak Ege'de petrol arama çalışmalarına başladı.  Türkiye, 1976 yılında Sismik 1 adlı araştırma gemisi ile araştırmalar yapınca Yunanistan, Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Adalet Divanı'na başvurdu. Uluslararası Adalet Divanı, bu başvuru karşısında yetkisizlik kararı verdi.  Yunanistan, bu meselenin hukuki bir sorun olduğunu ve uluslararası yargıya gidilmesi gerektiğini savunurken Türkiye, bunun siyasi bir sorun olduğunu savunmaktadır.  Türkiye, adaların Anadolu'nun doğal uzantısı olduğunu ve dolayısıyla bunların ayrı bir kıta sahanlığı olmaması gerektiğini savunurken Yunanistan, adaların kendi başlarına kıta sahanlığı olması gerektiğini savunmaktadır.  2-) Ege Adalarının Silahla

İzmir İktisat Kongresi Hakkında Kısa Bilgi

Resim
İzmir İktisat Kongresi , 17 Şubat 1923 tarihinde düzenlenmiştir.  İzmir İktisat Kongresi'nin Toplanma Amacı Kongrenin amacı, hızlı kalkınmayı ve ekonomik bağımsızlığı sağlamaktır. Kongrenin başkanlığını Kazım Karabekir yapmıştır. Kongre yeri olarak İzmir'in seçilmesinde Türkiye'nin önemli bir ticaret merkezi olması ve Kurtuluş Savaşı'nın noktalandığı yer olması etkili olmuştur.  Kongrede; sanayici, tüccar, çiftçi ve işçi kesimlerinin temsilcilerinden oluşan 1135 kişi yer almıştır. Yapılan çalışmalar sonucunda Misak-ı İktisadi Kararları kabul edilmiştir.  İzmir İktisat Kongresi'nde Alınan Kararlar Kongre kapsamında alınan kararları şu şekilde sıralayabiliriz: Hammaddesi ülke içinde bulunan sanayi kollarının kurulması. Türk özel girişimcilerinin desteklenmesi. Yerli sanayinin dış rekabetten korunması için gümrüklerde önlemler alınması. Yatırımcılar için kredi sağlayacak sanayi bankasının kurulması. Ticaretin gelişmesi için bir banka kurulm

Büyük Selçuklu Devleti Hakkında Kısa Bilgi - Maddeler Halinde

Resim
Büyük Selçuklu Devleti Bayrağı Büyük Selçuklu Devleti kurucusu kimdir? Büyük Selçuklu Devleti nerede kuruldu? Büyük Selçuklu Devleti en parlak dönemini hangi hükümdar zamanında yaşamıştır? Büyük Selçuklu Devleti ne zaman yıkılmıştır? İşte Büyük Selçuklu Devleti hakkında kısaca bilgi. Büyük Selçuklu Devleti hakkında bilgi Büyük Selçuklu Devleti, Oğuzlar tarafından kurulmuştur. Büy ük Selçuklu Devleti'nin bilinen ilk atası Dukak Bey 'dir.  Devletin ismi Dukak Bey'in oğlu Selçuk Bey 'den gelmektedir. Selçuk Bey'den sonra yerine Arslan Yabgu geçti.  Arslan Yabgu'nun Gaznelilere esir düşmesi üzerine yerine Selçuk Bey'in torunları olan Tuğrul ve Çağrı Beyler geçti.  Devletin gerçek kurucusu olarak Tuğrul Bey kabul edilmektedir. Anadolu'ya fetih amaçlı ilk Türk akınları Tuğrul Bey döneminde başlamıştır.  1035 yılında Horasan'a yerleşmek için Gazneli Mesut'tan izin istediler. Gazneli Mesut'un kabul etmemesi üzerine iki devlet arasında savaş

Anayasa Nedir? Anayasa Hakkında Kısa Bilgi

Resim
Anayasa 'nın geniş ve dar anlam olmak üzere iki anlamı vardır. Anayasa, geniş anlamıyla, bir devletin çeşitli kurumlarının görevlerini, yetkilerini ve işleyişini düzenleyen kurallar bütünüdür. Anayasa, dar anlamıyla ise, bir devletin kuruluşunu ve işleyişini düzenleyen kuralların resmi bir metinde toplandığı belgedir.  Yazılı anayasaların ilk tarihi, 1787 ABD Anayasası ve 1789 Fransız İnsan ve Yurttaş Hakları Beyannamesi 'ne dayanmaktadır.  Her devletin geniş anlamda bir anayasası olmasına karşın her ülkede dar anlamda bir anayasa yoktur. Örneğin, İngiltere 'de dar anlamda bir anayasa yoktur. Yazılı anayasalar yasalarla korunurken yazılı olmayan anayasalar adet ve geleneklerle korunmaktadır. Ancak şunu söylemek gerekir ki hiçbir anayasa tam anlamıyla yazılı değildir. Çok az sayıdaki anayasa ayrıntılı düzenlemelere yer verir. Yine aynı şekilde hiçbir anayasa da tamamen yazılı olmayan bir anayasa değildir. Çünkü her ne olursa olsun teamül, gelenek ve adetler bu

İskitler Hakkında Kısa Bilgi Maddeler Halinde

Resim
İskitler, MÖ 8 yüzyıl ile MÖ 3 yüzyıl arasında Avrupa'nın doğusu ile Orta Asya'da hüküm sürmüş göçebe bir topluluktur.  Orta Asya'da bilinen ilk atlı-göçebe Türk topluluğu dur.  İskitlerin en ünlü hükümdarı Alper Tunga 'dır. İranlı şair Firdevsi'nin " Şehname " adlı eserinde Alper Tunga'dan " Efrasiyab " adı ile bahsedilmiştir. Firdevsi bu eserini Gazneli Mahmut'a sunmuştur. Eserde İstkitler ile Persler arasındaki savaş konu edilmiştir.  İki önemli destana sahiptirler: Alper Tunga Destan ı ve Şu Destanı . Alper Tunga Destanı'nda Persler ile yaptıkları mücadele, Şu Destanı'nda ise Büyük İskender ile yaptıkları mücadele anlatılmaktadır.  İskitlerde kadın hükümdarlara " Tomris " adı verilmiştir. Alper Tunga'nın torunu Tomris Hatun, d ünyanın ilk kadın hükümdarı olarak kabul edildiği için son derece önemli bir yere sahiptir.  İskitler, maden işlemeciliğinde oldukça iyi bir konumdaydılar. Özellikle altın ve gü

Gazneliler Hakkında Kısa Bilgi - Maddeler Halinde - Özet

Resim
Gazneli Devleti Bayrağı Gazneli Devleti'nin kurucusu kimdir? Gazneliler nerede kuruldu? Gazneli Devleti'ne kim son verdi? Gazneliler adını nereden almıştır?  Gazneli Devletinin en önemli hükümdarı kimdir? İşte Gazneliler hakkında kısaca ve maddeler halinde bilgi.    Gazneli Devleti'nin hakkında önemli bilgileri şu şekilde sıralayabiliriz; Gazneli Devleti, 963 ile 1187 yılları arasında hüküm sürmüştür.  Devletin kurucusu Samanoğulları'nın Horasan Emiri Alp Tigin 'dir.  Kurulmadan önce Samanoğlulları Devleti'ne bağlıydı. Ancak Sebüg Tigin döneminde bağımsızlığını elde etmiştir. Devlet, en parlak ve güçlü dönemi Gazneli Mahmut döneminde yaşamıştır.  Gazneli Devleti'nin ismi kurulduğu yer olan ve Doğu Afganistan'da bulunan Gazne şehrinden gelmektedir. Gazneli Mahmut, Abbasi halifesine baskı yapan Şii Büveyhoğulları ile mücadele etmiş ve Irak'ın kuzeyini ele geçirmiştir. Bu olayın ardından Abbasi halifesi tarafından kendisine " Su

Lozan Antlaşması'nda Türkiye Lehine Çözülen Konular

Resim
Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923'te imzalandı ve 23 Ağustos 1923'te TBMM tarafından onaylandı.  Lozan Barış Antlaşması'nda Türkiye lehine çözümlenen konular şunlardır: Kapitülasyonlar:  Lozan Antlaşması ile birlikte Osmanlı Devleti zamanında yabancı devletlere verilen her türlü kapitülasyon kaldırılmıştır. Yalnız 1929 yılına kadar mevcut gümrük rejimi korunacaktı. Böylece ekonomik bağımsızlık yolunda önemli bir adım atılmış oldu.  Azınlıklar: Türkiye sınırları içinde yaşayan tüm azınlıklar Türk vatandaşı sayıldı ve hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacağı belirtildi.   Yabancı Okullar: Türkiye'de faaliyet gösteren tüm yabancı okullar Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanacak ve denetimleri Türk müfettişler tarafından gerçekleştirilecektir.  İtilaf Devletleri'nin İstanbul'u Boşaltması: Lozan Barış Antlaşması ile birlikte İtilaf Devletleri'nin İstanbul'da bulunan kuvvetleri 2 Ekim 1923 tarihinde bir törenle İstanbul'u terk ettiler.