Kayıtlar

Afyon Savaşları

Resim
19. yüzyıla kadar dışa kapalı bir anlayışla varlığını sürdüren Çin'in, 1839 yılında başlayacak olan Afyon Savaşları ile bu durumu değişecekti. Savaşın en önemli sebebi İngiltere'nin ekonomik çıkarlarını sürdürme politikasıydı.  İngiltere, Çin'den önemli miktarlarda çay ithal ediyordu. Buna karşılık ise  Çin'e Hindistan yoluyla kaçak olarak afyon sokuyordu.  Bir süre sonra ülkede afyon kullanımının yaygınlaşması üzerine Çin hükümeti 1839 yılında aldığı bir kararla afyon ticaretini yasakladı.  Ve savaş da bu yasaklama ile başladı. Fakat İngiltere, Çin'in "ticaret serbestliğini engellemesinden" dolayı savaş ilan ettiğini açıkladı. Çin ile Batı arasındaki ilk savaş olarak kabul edilen Birinci Afyon Savaşı , İngiltere'nin zaferi ile sonuçlandı. Savaşın sonucunda Nankin Antlaşması yapıldı ve Çin büyük ödünler vermek zorunda kaldı.  Çin halkının buna tepkisi ise oldukça sert oldu. Ülkede ayaklanmalar başladı.  Bunun üzerine İngiltere, bu se

Türkiye'nin NATO'ya Üyeliği

Resim
Türkiye, uzun bir zamandır NATO üyesi. Zaman zaman Türkiye'nin NATO üyeliği konusunda kamuoyunda eleştirilerin dozu artsa da bu ilişki sıkı bir şekilde devam etmiştir. Türkiye'nin NATO'ya neden ve nasıl üye olduğu oldukça merak edilen bir konudur. Hangi zorunluluklar Türkiye'yi NATO üyesi olmaya itti? Hatta burada şu soru da sorulabilir: Türkiye'nin NATO üyeliği zorunluluk muydu, yoksa tercih miydi?   Türkiye Neden NATO Üyesi Oldu? Türkiye, 1923 yılında cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından Batı ülkeleri ile ilişkilerini geliştirme yolunda önemli adımlar attı. En önemlisi ise İkinci Dünya Savaşı'nın ardından ortaya çıkan iki kutuplu sistemde Batı lehine tarafını seçmesiyle gerçekleşti. Bunun nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz: Sovyetler Birliği'nin toprak ve Boğazlar'da üs talep etmesiyle bu ülkeye duyulan güvensizlik, Truman Doktrini ve Marshall Planı doğrultusunda yapılan ABD yardımlarının artacak olması beklentisi, Türk aydınları arasında

Kıbrıs Sorunu Hakkında Bilgi

Resim
Akdeniz'in ortasında yer alan Kıbrıs, tarih boyunca oldukça önemli bir stratejik konuma sahip olmuştur. Daha önce Fenikeliler, Grekler, Asuriler, Mısırlılar, Romalılar, Bizanslılar ve Venediklilerin egemenlik kurduğu Kıbrıs'ta 1571 yılından 1878 yılına kadar Osmanlı Devleti egemenlik kurdu. 1878 yılında Rus tehdidine karşılık Berlin Kongresi'nde İngilizlerin desteğini almak için ada, toprak mülkiyeti Osmanlı Devleti'nde kalmak üzere geçici olarak İngiltere'ye devredildi.  Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na İttifak Devletleri'nin tarafında girmesini bahane eden İngiltere, 1878 yılındaki anlaşmayı yürürlükten kaldırdığını ve Kıbrıs'ı tek taraflı olarak ilhak ettiğini duyurdu. Lozan Antlaşması'nda da bu durum kabul edildi. Rumların Enosis İsteği 1929 yılında Rumlar tarafından yapılan Enosis (Kıbrıs'ın Yunanistan'la birleşmesi) isteği, İngiltere tarafından reddedilince 1931 yılında Rumlar ayaklanma başlattı. İkinci Dünya Sav

İsrail'in Kuruluşu

Yahudiler, Avrupa ülkelerinde uzun bir süre boyunca insanlık dışı uygulamalara maruz kalmış ve çoğu zaman da yaşadıkları bölgelerden çıkarılmışlardır.  Çeşitli tarihlerde İngiltere, Almanya, Rusya, Macaristan, Fransa, Portekiz ve İspanya'dan sürülmüşlerdir. Aksine Osmanlı Devleti'nin Yahudilere olan yaklaşımı ise bunun tam tersi olmuş ve hatta 1492 yılında İspanya'dan kaçan Yahudileri topraklarına almıştır.  Siyonizm ve Theodor Herzl Roma işgalinin ardından Filistin'den kaçan Yahudiler, her zaman tekrardan bu topraklara dönme fikrini canlı tutmuşlardır. Yahudilerin canlı tuttuğu bu Siyonizm fikrini örgütlü bir uluslararası harekete dönüştüren kişi Theodor Herzl oldu. Siyonizmin ideolojik temelini oluşturacak olan " Yahudi Devleti " kitabını yazdı ve burada Yahudilerin tek kurtuluşunun kendi devletlerini kurmaktan geçtiğini ileri sürdü.  Balfour Deklarasyonu 1897 yılında Theodor Herzl'in çabasıyla Basel'de ilk Siyonist Kongresi düzenlendi. 19

Jean Jacques Rousseau Kimdir?

Resim
Jean Jacques Rousseau, 1712 yılında Cenevre'de dünyaya geldi. Babası saatçidir. Annesi doğumundan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Babası ve teyzesi ile kalan Rousseau, eğitimine on yaşında bir din adamının yanında başladı. Babası ve teyzesi terk edip gidince bir süre amcası ile beraber kaldı.  Cenevre'den ayrıldıktan sonra çeşitli işlerde çalışmaya başladı. Tercüman olarak Fransa, İtalya ve İsviçre'yi dolaştı. 1750 yılında Dijon Akademisi'nin düzenlediği "Bilim ve sanattaki gelişme insanları olumlu yönde etkilemiş midir?" konulu yarışmaya katıldı. Yine aynı kurumun 1755 yılında düzenlemiş olduğu bir başka yarışmaya ise " İnsanlar Arasında Eşitsizliğin Kaynağı " adlı eseri ile katıldı. 1762 yılında ünlü eseri " Toplum Sözleşmesi "ni yazdı. Fakat eserin Fransa'ya sokulması yasaklandı. Fransa'da eserlerine konulan yasak üzerine David Hume tarafından İngiltere'ye davet edildi. İngiltere'ye giden Rousseau, burada Kal

Balfour Deklarasyonu Nedir? Kısaca Bilgi

Resim
İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Balfour Balfour Deklarasyonu nedir? Balfour Deklarasyonu ne zaman ve kimler arasında imzalandı? Balfour Deklarasyonu ile İngiltere Yahudilere hangi konuda destek vadetmiştir? İşte Balfour Deklarasyonu hakkında kısaca bilgi.  Balfour Deklarasyonu nedir?  Yüzyıllar boyunca Osmanlı Devleti'nin egemenliği altında bulunan Filistin , Birinci Dünya Savaşı'nda İngilizler tarafından işgal edildi. Balfour Deklarasyonu , Sykes-Picot Anlaşması gibi Osmanlı Devleti'nin topraklarının bölünmesi amacıyla hazırlanan bir plandı.  Balfour Deklarasyonu niçin yayınlanmıştır? İngilizlerin Yahudilerle ilişkisi özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasında başlamıştı. İngilizlerin amacı ABD ve Rusya'daki Yahudi gruplar aracılığıyla bu iki ülkeyi savaşa çekmekti. Çünkü ABD Başkanı'nın iki danışmanı ve yeni gerçekleşen Sovyet devriminin ikinci adamı Leon Troçki Yahudi'ydi. İngilizler ABD'nin savaşa girmesiyle ABD'den istediğini aldıysa da Sovyetl

Şanghay İşbirliği Örgütü Hakkında Bilgi

Resim
Çin Halk Cumhuriyeti, kuruluşunun ilk yıllarında Sovyetler Birliği ile iyi bir ilişki içerisinde olmuşsa da bu ilişki zaman içerisinde bozulmuştu. Bunun en önemli nedeni ideolojik bir rekabet içerisine girmeleriydi. Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle iki ülkenin ilişkileri tekrardan canlandı.  Soğuk Savaş'ın ardından  NATO, " Barış İçin Ortaklık " girişimi kapsamında Orta ve Doğu Avrupa'da hızla yayılmaktaydı. Rusya,  yakın bölgesinde NATO'nun yürüttüğü faaliyetlerden rahatsızdı. Çin ise ham madde ihtiyacı gibi ekonomik etkenlerin de etkisiyle uzun bir süredir sürdüğü dünya politikasına dahil olmama anlayışını terk ederek aktif bir politika izlemek istiyordu. Ayrıca Rusya ve Çin, ABD'nin tek kutuplu dünya özlemine karşı çıkmaktaydılar. 1995 yılında her iki ülke de çok-kutuplu bir düzen için çaba gösterilmesini açıkladılar. Şanghay Beşlisi, 26 Nisan 1996 'da Şanghay'da imzalanan bir anlaşma ile kuruluşunu ilan etti. Kurucu ülkeler şunlardı: Rusy

Katar Hakkında 12 Bilgi

Resim
1-) Katar, 16. yüzyıldan 1918 yılına kadar Osmanlı Devleti'nin egemenliği altında bulundu.  2-) Birinci Dünya Savaşı sırasında İngilizler tarafından işgal edilen Katar'ın bağımsızlığını kazanması 1971 yılında gerçekleşti. Ayrıca bağımsızlığını ilan etmeden önce Birleşik Arap Emirlikleri'nin kendisine katılma teklifini reddetmiştir.  3-) Ülkenin tek kara sınırı Suudi Arabistan ile bulunmaktadır. D iğer kısımları ise Basra Köfrezi ile çevrilidir. Başkenti Doha'dır.  4-) Kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahiplerdir. 2009 yılı itibariyle de belediye seçimleri yapılmaktadır.  5-) 2003 yılında gerçekleştirilen referandum sonucunda 45 üyeli bir parlamento kuruldu. Bu parlamentonun 2/3'ü seçimle, 1/3'ü ise Emir'in ataması ile göreve gelmektedir.  6-) Komşuları ile ilişkilerini geliştirmek için çabalayan Katar, 2001 yılında Suudi Arabistan ve Bahreyn ile aralarındaki sınır sorunlarını çözdü.  7-) Amerika Birleşik Devletleri'nin Orta Doğu'd

İran-Irak Savaşı Hakkında Kısa Bilgi

Resim
İran-Irak Savaşı'nın Nedenleri 1979 yılında gerçekleşen İran Devrimi 'nin sonucunda  İran şahı devrilerek  İran İslam Cumhuriyeti kuruldu. Bu gelişme Irak ile İran arasında örtülü olan gerginliği meydana çıkardı. İki ülke arasında tarihsel sorunlar da ( Şattülarap Suyolu Sorunu, Basra Körfezi'nde hegemonya kurma) mevcuttu.  İran Devrimi'nin ardından Irak'ın en büyük çekincesi, Humeyni tarafından Irak'ta çoğunluğa sahip Şiilere bir ayaklanma çağrısı yapılmasıydı. Bunun yanında Humeyni, Saddam Hüseyin'i ve Baas Partisi'ni "İslam düşmanı" olarak görüyordu.  Saddam Hüseyin, İran ile imzalanan Cezayir Anlaşması 'nı televizyonda yırttıktan 5 gün sonra Irak birlikleri İran topraklarına girdi. Savaşın başlarında Irak, İran topraklarının bir kısmını işgal ettiyse de İran ordusunun güçlü bir direnişiyle karşılaştı. İran, Irak birliklerini sınırlarından çıkardı. Savaşın daha sonraki süreci ağırlıklı olarak Irak topraklarında sürdü.  İran re

Albay Cevdet Gerçekte Kimdir?

Resim
Kanal D'de yayınlanan " Vatanım Sensin " dizisinin kahramanı Albay Cevdet 'in gerçekte ismi Mümin Aksoy 'dur.  Mümin Aksoy Kimdir? Mümin Aksoy, 1892 yılında İzmir'de dünyaya geldi. Beylerbeyi Yedek Subay Okulu'ndan teğmen olarak mezun oldu. Balkan Savaşı, Doğu Cephesi'nde ve Çanakkale Savaşı'nda görev yaptı.  İyi derecede Rumca bilen Mümin Aksoy, Yunan ordusu İzmir'i işgal edince subay kimliğini gizleyerek işbirlikçi gibi Yunanlıların içine sızdı. Bu şekilde çok sayıda istihbarat topladı. Ayrıca Kurtuluş Savaşı için mühimmat ve yardım malzemesi de sağladı. Dizide olduğu gibi bu görevinden ailesinin bile haberi yoktu. Bu sebeple halk nezdinde "işbirlikli" olarak görülmüş ve " Gavur Mümin " denilmiştir. Yrd. Doç. Dr. Ahmet Mehmetefendioğlu , Kanal D Ana Haber'de Mümin Aksoy'un yaşadığı durumu şu sözlerle ifade etti: " Sokakta yüzüne tükürüldüğünü, evinin taşlandığını ve ciddi bir itibar kaybına uğradığını

Timur Türk mü Moğol mu?

Resim
" Timur Türk müdür? " sorunun cevabı için  Prof. Dr. İlber Ortaylı 'nın ve Timur Devleti Tarihi Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Kanat 'ın çeşitli programlarda yaptığı açıklamaları derledik.  Prof. Dr. İlber Ortaylı, Habertürk'te yayınlanan Teke Tek programında konu hakkında şu açıklamalarda bulundu:  "Timur'un Moğol olarak bilinmesi tabii ki realiteyle alakası yok. Fakat Timur'un kendisinin yaptığı bir şeydir. Hani bazı arkadaşlar nereden olduklarının kendi de farkında olmaz ama o sıfatı benimserler, bunun gibi bir şey. Bu çok yaygın bir şeydir. Mesela bugün Volga boyundakilerin, Kafkas'ın kuzeyindekilerin çoğu kendine Tatar diyor. Tataristan Cumhuriyeti'nin takımı uyandılar ve hayır biz Bolgarız dediler. Tatar, büyük Moğol kabilesinin adıdır. Ama o büyük Moğol kabilesi de çok büyük değildir. Çünkü Moğollar her zaman sayıca azdılar...  Timur Devleti'nde Türkçe konuşuluyor. Devletin dili Türkçedir. " Timur Devleti Tarihi Uzmanı Prof.

Düzenleyici ve Denetleyici Kurumlar (Bağımsız İdari Otoriteler)

Resim
Bağımsız idari otoriteler olarak da adlandırılan düzenleyici ve denetleyici kuruluşların ilk örneğini 1930'lu yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nde görmekteyiz.  Türkiye'de ise ilk kez 1981 yılında Sermaye Piyasası Kurulu 'nun (SPK) kuruluşu ile görülmeye başlamıştır. Bu kuruluşların ortak önemli özelliklerini şu şekilde sıralayabiliriz: Denetleme ve düzenleme niteliğinde görevleri yerine getirirler.  Kendi alanlarında yaptırım uygulayabilme yetkilerine sahiptirler. Bu kararlarına karşı Danıştay'a dava açılabilir.  Mali konularda Sayıştay denetimine tabidirler.  Vesayet denetimine tabidirler. Türkiye'de faaliyette bulunan düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar şunlardır: 1-) Sermaye Piyasası Kurulu Üye Sayısı: 7 Görev Süresi: 5 2-) Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Üye Sayısı: 9 Görev Süresi: 6 3-) Rekabet Kurumu Üye Sayısı: 11 Görev Süresi: 6 4-) Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Üye Sayısı: 7 Görev Sür

Nihal Atsız Kimdir? Kısaca Hayatı

Resim
Nihal Atsız, 1905 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Deniz Binbaşısı Mehmet Nail Bey annesi ise Fatma Zehra Hanım'dır. Çocukluğu Osmanlı Devleti'nin parçalanma dönemine denk gelmiştir.  Askeri Tıbbiye'ye kaydolan Atsız, Arap asıllı bir subaya selam vermediği gerekçesiyle okuldan çıkarıldı. Bir süre Kabataş Erkek Lisesi'nde yardımcı öğretmenlik yaptıktan sonra İstanbul Darülfünu Edebiyat Fakültesi'ne kaydoldu.  Türkiyat Mecmuası 'nda ' Anadolu'da Türklere Ait Yer İsimleri " adlı makalesi ile Fuat Köprülü'nün dikkatini çekmeyi başardı. Mezuniyetinden sonra Türkoloji Bölümü'ne asistan olarak girdi.  1931 yılında  Atsız Mecmua 'yı yayınlamaya başladı. Atsız'ın tanımlamasıyla "Türkçü ve Köycü" olan bu dergi, 17 sayı yayınlandı. 1933 yılında üniversitedeki görevine son verildi. Bir süre Türkçe ve Edebiyat öğretmenliği yaptı. Bu sırada  Orhun  dergisini çıkartmış, ancak 9. sayısında kapatılmıştır. Atsız, bu dergide