Kayıtlar

SERBEST CUMHURİYET FIRKASI(Kuruluşu-Kapatılışı)

Resim
Türkiye Cumhuriyeti'nde çok partili hayata geçişin ilk denemesi, 17 Kasım 1924 günü kurulan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ile yapılmış; ancak büyük beklentilere karşın kalıcı olmamıştı. Nitekim 5 Haziran 1925 'de kapatılmıştı. Ali Fethi Okyar KURUCU: ALİ FETHİ OKYAR Çok partili hayata geçişin ikinci denemesi ise 12 Ağustos 1930 'da Serbest Cumhuriyet Fırkası 'nın kurulmasıyla gerçekleşti. Bu yeni kurulan partinin kurucusu, dönemin Paris Büyükelçisi Ali Fethi Okyar 'dı. Serbest Cumhuriyet Fırkası, Mustafa Kemal'in isteği ve Ali Fethi Okyar'ın girişimleri sonucunda kurulmuştu. Burada önemli bir hatırlatma yapmak gerekir: Ali Fethi Okyar, 22 Kasım 1924-3 Mart 1925 tarihleri arasında Başbakanlık görevinde bulunmuş; Şeyh Said isyanının patlak vermesi üzerine de istifa etmişti. ATATÜRK'ÜN KIZ KARDEŞİ MAKBULE HANIM SCF'DE Atatürk'ün, partinin kuruluşunda önemli katkıları oldu. " Serbest Cumhuriyet Fırkası " ismin

TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNİN TARİHÇESİ

Resim
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı , NTV ekranlarında yayınlanan 'Her Zaman' programında Türkiye-ABD ilişkilerinin tarihsel seyrini değerlendirdi. İşte Ortay'lının önemli açıklamaları: Amerika 19. asır boyunca Osmanlı'da orta elçilikle temsil edilmişti. İlişkiler henüz büyükelçilik aşamasına gelmemişti. 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi 'ni o zamanlar Amerika'dan satın aldığımız 400 bin kadar Martini-Henry tüfekleriyle yaptık. Osmanlı'nın topraklarında yani Anadolu, Mezopotamya ve Suriye'de 400'e yakın Amerikan okulu, yetimhanesi vardı.  Osmanlı'nın Hristiyan vatandaşları bunlara hoş gözle bakmıyorlardı, çünkü Protestanlardı. Problem çıktığı zaman arka çıkan İngiltere oluyordu. Türkiye Birinci Dünya Harb i'nde Amerika Birleşik Devletleri'ne savaş ilan etmemişti ve ilk büyükelçi o zaman gelmişti: Henry Morgenthau . Anıları dikkat çekici. İngiltere'nin sarsıntıya kapıldığı yıllarda Türkiye, ABD'nin gelecekte e

Liberalizm ve Özellikleri Nedir?

Resim
LİBERALİZM NEDİR? Liberalizm , Türk siyasetinde son yıllarda sıkça kullanılan ve tartışmalara konu olan bir kavram. En kısa ve net olarak, " bireysel özgürlüğü temel alan düşünce akımı " olarak tanımlanabilir. LİBERALİZMİN ORTAYA ÇIKIŞI Kelime kökeni olarak Latince " özgür insan " anlamına gelen " liber " sözcüğünden gelmektedir. Liberalizmin siyasi terminolojiye girişi ise 19. yüzyıl da gerçekleşmiştir. Bu dönem, feodal toplum düzeninden kapitalist toplum düzenine geçişin yaşandığı bir dönemdir. Feodalizmin yerine kurulan mutlak krallıklara karşı, liberal değerler, daha çok ekonomik çıkarlarını korumak isteyen yükselen orta sınıf tarafından savunulmaktaydı.  Bireyi merkezine alan liberalizm, akılla donatılan bireylerin kendileri için en iyi kararları verecekleri varsayımına dayanmaktadır.  LİBERALİZMİN UNSURLARI VE TEMSİLCİLERİ Liberalizmin önemli unsurlarını şu şekilde sıralayabiliriz: Özgürlük, eşitlik, hoşgörü, anayasalcılık ve akıl.

ATATÜRK'ÜN HAYATI / Özet-Kısa Bilgi

Resim
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk , 1881 yılında Selanik'te doğdu. Doğum günü konusunda net bir bilgi yoktur. Fakat, Milli Mücadele'nin kıvılcımını yakmak için gittiği Samsun'a ayak bastığı günü, 19 Mayıs'ı , doğum günü olarak kabul etmiştir. Babası Ali Rıza Efendi , annesi ise Zübeyde Hanım 'dır. 1888 yılında babası, 1924 yılında da annesi vefat etti. Asıl adı Mustafa'dır. " Kemal " adını nasıl aldığına dair çeşitli söylentiler mevcut. Bunlardan en öne çıkanı, askeri okulda okuduğu yıllarda hocasının olgun davranışlarından ötürü bu ismi taktığıdır. Okula, Şemsi Efendi Mektebi 'nde başladı. Bu okulun ardından Selanik Mülkiye Rüştiyesi 'ne kaydoldu. Fakat kısa bir süre sonra bu okulu bıraktı; Manastır Askeri İdadisi 'ne girdi. Bu okulu ikincilikle bitirdi. Daha sonra sırasıyla Mekteb-i Harbiye-i Şahane ve Erkan-ı Harbiye Mektebi 'ne girdi; bu okullardan başarılı bir dereceyle mezun oldu. 1904

ATATÜRK İLE İNÖNÜ ARASINDAKİ ANLAŞMAZLIK

Resim
Atatürk ile İnönü'nün arası neden açılmıştı? Cemil Koçak, yakın tarihimizin en merak edilen sorularından olan bu soruyu, NTV ekranlarında yayınlanan 'Bana Söz Ver' programında cevapladı.  Koçak, Atatürk ile İnönü arasındaki anlaşmazlığın üç temel meseleden kaynaklandığını belirtti. Bunlar: 1-) Devletçilik 2-) Dış politika 3-) Hatay sorunu Cemil Koçak, anlaşmazlığa sebep olan bu meseleleri detaylı bir şekilde anlattı: Atatürk ile İnönü arasında ayrılığın olduğu bir gerçek. Ama bu Atatürk ile İnönü arasındaki ilişkilerin en başından ya da en sonundan itibaren kırılgan olduğu anlamına gelmez. Biz maalesef bu türden politik meseleleri bir polemik haline getirmekten fazlasıyla memnun kalıyoruz galiba.  1-) DEVLETÇİLİK KONUSUNDAKİ GÖRÜŞ AYRILIĞI Atatürk de İnönü de çok yetkin, çok başarılı, çok becerikli politikacılar. Sonuç olarak aralarındaki ilişki de politik bir ilişki. Bütün cumhuriyet dönemi boyunca, çok kısa süre hariç, İnönü hep başbakan

ALBERT EİNSTEİN'iN ATATÜRK'E MEKTUBU

Resim
Albert Einstein ,  1933'te Türkiye'ye gelmek için iş başvurusu yaptı mı? Atatürk'e bir mektup yazmış mıydı? Tarihçi Cemil Koçak, NTV ekranlarında yayınlanan 'Bana Söz Ver' programında bu soruları cevapladı. İşte Cemil Koçak'ın açıklamaları: Bu da bir efsane olarak ortaya çıktı. Biliyorsunuz Hitler'in iktidara gelmesinden sonra Almanya'da Komünist ve Yahudi olmak Hitler açısından fenaydı. Alman Üniversiteleri'nden tasfiye edildiler. Zaten Almanya  bu tarihten itibaren bir daha sosyal bilimlerde eski yerini tutamayacak. Bu arkadaşların gidebilecekleri yerler bellidir. İsviçre'ye gidebilir, İngiltere'ye gidebilir, Fransa'ya gidebilir, ABD'ye gidebilir. Ama bunların da pozisyonları belli. Birdenbire çok sayıda, 1000'den daha fazla, hocanın atıldığını ve iş aramakta olduğunu düşünürsek bir çoğu da Türkiye'ye müracaat ediyorlar. Çünkü Türkiye'de de o sırada bugün İstanbul Üniversitesi olarak adlandırdığımız Darülfünu

FUTBOLU KİM BULDU?

Resim
Futbolun Avrupa'daki tarihsel gelişimi konusunda çeşitli iddialar ortaya atılmakta.  İngilizler ,  İtalyanlar  ve  Fransızlar  futbolun ilk olarak kendi ülkelerinde oynandığını ve bu şekilde dünyaya yayıldığını iddia etmekte. Fakat yapılan araştırmalar göstermektedir ki, futbolun günümüzdekine en yakın şekli 19. yüzyılda  İngiltere 'de görülmüştür. İngiltere'de 12. yüzyıldan itibaren futbol oynanmış ve tüm kesimler tarafından kısa sürede sevilmiştir. Bir süre sonra futbolun halk arasında çatışmalara neden olması üzerine Kral II. Edward,  13 Nisan 1314  günü bir fermanla futbolu yasaklamıştır. Edward şunları diyordu: " Büyük bir topla şehir içinde gürültüler yapıldığı, Tanrı korusun bir çok kaza ve hasara sebebiyet vereceği anlaşılmıştır. Tanrı ve Kral adına, şehir ve kasaba içinde top oynanmasını yasaklıyorum. Emirlerimizin aksine hareket ederek top oynayanlar en şiddetli cezalara çarptırılacaktır ." Kral 2. Charles Bu tarihten sonra futbol ve futbolcu