Kayıtlar

Cansu Canan Özgen Kimdir?

Resim
Habertürk’ün fenomen programı ‘ Öteki Gündem ’in sunucusu Cansu Canan Özgen 'in hayat hikayesi... ' Cansu Canan Özgen, 23 Eylül 1989 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Baba tarafı Selanik göçmeni, anne tarafı ise Erzurumludur. Lise öğrenimini Bayrampaşa  Anadolu Lisesinde yaptı. Yüksek öğrenimini ise İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği bölümünde tamamladı. Bir süre kömür madenlerinde çalıştıktan sonra, bir röportajında belirttiği üzere, ‘Bu iş bana göre değil’ diyerek medya sektörüne yönelmiştir. İyi derecede İngilizce bilen Özgen, stajını Beşiktaş TV ’de yaptı. Burada kısa bir süre sonra ana haberleri sunmaya başladı. Beşiktaş TV’deki stajının ardından Habertürk kanalında gece spikeri olarak görev yapmaya başladı. Kısa bir süre sonra da gündüz kuşağına geçti. Pelin Çift’in Habertürk’ten ayrılmasının ardından ‘ Öteki Gündem ’ adlı programı sunmaya başladı.  Talha Uğurluel ile birlikte hazırladığı ‘ Osmanlı’nın Şifreleri ’ ve Ramazan Kurtoğlu ile b

Afet İnan Kimdir? Kısaca Hayatı

Resim
Afet İnan Afet İnan kimdir? Türkiye'nin önemli tarihçilerinden olan Afet İnan'ın hayatı ve eserleri hakkında kısaca bilgi. Afet İnan kimdir? Türk tarihinin en büyük anlatıcılarından Prof. Dr. Afet İnan , 30 Ekim 1908 tarihinde Selanik'te dünyaya geldi. Balkan Savaşları'nın ardından ailesiyle birlikte Eskişehir'e taşındı ve ilköğrenimine burada başladı. Henüz 7 yaşındayken annesini kaybetti. Babasının memuriyeti nedeniyle öğrenimine farklı yerlerde devam etmek zorunda kaldı. 1925 yılında öğrenimini tamamladıktan sonra İzmir'de Redd-i İlhak İlkokulu 'nda başöğretmen olarak görev yapmaya başladı. Burada görev yaptığı sırada Mustafa Kemal Atatürk 'ün bir ziyaretinde onunla tanıştı. Bu tanışmanın ardından Lozan 'a dil öğrenimi için gönderildi.  Yurda döndükten sonra bir süre Fransız Kız Lisesi'nde öğrenim gördü. 1929'da Ankara Musiki Muallim Mektebi'nde 1933'de ise Ankara Kız Lisesi'nde öğretmen olarak görev yaptı. Orta okul ve

Atatürk Kürtlere özerklik sözü verdi mi? - İlber Ortaylı Cevapladı

Resim
Prof. Dr. İlber Ortaylı, katıldığı Siyaset Meydanı programında, " Atatürk Kürtlere özerklik sözü verdi mi? " sorusunu cevaplandırdı. Ali Kırca: "Erzurum Kongresi'nin 8. maddesinde 'Milletlerin kendi kaderlerini tayin hakkı' gibi bir ifade var. Sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün İzmit konuşması var ve burada 'İki unsurun kaderi birleşmiştir' diyor." İlber Ortaylı'nın açıklaması şu şekilde: İzmit konuşmasının sansürsüz metnini okuyabilmiştim. Kürt realitesini tanıma var, fakat Atatürk hiçbir şekilde ayrımdan söz etmiyor. Çünkü artık askeri safha başarılmıştır. Ondan sonra bir Mareşalin kazandıklarından, elde tuttuklarından vermesini bekleyemezsiniz. Zaten öyle bir talep de yoktur.  Sivas Kongresi' nde öyle bir eğilim var mıydı, bilemem. Fakat zaten Sivas Kongresi sırasında Kürt Teali Hareketi 'nin bağımsızlık isteği çok menfidir. Lider kadroları için bu söz konusudur. Onun için bugünkü durum ile geçmişe bakmak meseleyi çözmü

Köroğlu Hayatı Kısaca

Sibirya'dan Balkanlar'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada bir kahramanlık hikayesinin baş kahramanı olan Köroğlu 'nun gerçek bir şahsiyet oluşuyla alakalı çok az bilgi vardır. Köroğlu bir efsane olsa bile Türk Halk Edebiyatı ve kahramanlık şiirlerindeki etkisi çok önemli bir yere sahiptir. Şiirleri dağlar gibi keskin ve yalçındır. Döneminin haksızlık ve adaletsizlikleri şiirlerinin  temelini oluşturur. Evliya Çelebi  seyahatnamesinde 17. yüzyıl Celali İsyanları'na katılanlar arasında Köroğlu'nun da adı geçmektedir.  Osmanlı'nın Bolu'ya tayin ettiği Bolu Bey i at meraklısıdır. At yetiştirmede usta olan seyis Yusuf'u güzel bir at bulması için görevlendirir. Yusuf, günlerce gezdikten sonra bir tay bulur. Tayı alır ve Bolu'ya döner. Lakin tay beyin istediği gibi değildir. Kendisiyle alay edildiğini düşünen Bolu Beyi Yusuf'un gözlerine mil çektirir ve Köroğlu'nun amansız hikayesi böyle başlar. Yaşı olgunlaşınca Bolu Beyi'nden intikam almay

Göktürk (Orhun) Yazıtları Hakkında Kısa Bilgi

Göktürk Kitabeleri de denilen bu yazıtlar,  Türk edebiyatının ilk yazılı   örnekleridi r . 8. yüzyılda, Çinlilere karşı yapılan bir "kurtuluş savaşı" kazanıldıktan ve Türk bütünlüğü sağlandıktan sonra, bu zaferi ölümsüzleştirmek gayesiyle yazılmıştır. Moğolistan'ın kuzey doğusunda, Orhun ırmağının, eski yatağına dikilen bu yazılı taşlara Orhun Anıtları denir.  Orta Asya'da Orhun ırmağının eski yatağına dikilmiş oldukları için, Orhun Anıtları adını alan yazılı taşlarda, Göktürklerin tarihi anlatılmaktadır. İlk defa bu yazıtları, 19. yüzyılda Danimarkalı dil bilgini Thomsen   okudu. Bu anıtlardan ilk söz açan ise, 13. yüzyılda, İlhanlılar tarihçisi Alaaddin Ata Melik Cüveyn 'in  Târih-i Cihan Güşa   adlı eseridir.  Orhun Anıtları'nın en önemlileri: Göktürklerin dört hakanına vezirlik etmiş olan Bilge Tonyukuk'un 720'de diktirdiği Tonyukuk Anıtı ; Doğu Göktürklerini Çin eserliğinden kurtaran Kutluk Han'ın küçük oğlu Kül Tigin adına 732'de dik

Dede Korkut Hayatı Kısaca

Dede Korkut olarak bilinen Korkut Ata , rivayete göre 9. ve 11. yüzyılları arasında Türkistan'da Aral Gölü civarında yaşamıştır. Oğuzların Bayat boyundan olan Dede Korkut'un kesin olarak ne zaman yaşadığı bilinmemektedir. Bilinen tek gerçek yaşadığı yöre ve zaman diliminde sözüne rağbet edinilen bir büyük insan olduğudur.  Türk hakanlarının hocalığını ve danışmanlığını yapması ve her sorunu çözebilme yeteneğiyle adeta bir üst bilince sahiptir. Türk, Altay ve Oğuz efsanelerinde, halk hikayelerinde ve masallarında  adı geçen ilk ozandır. Olağanüstü özellikleri vardır. Kopuz çalar, hikayeler, efsaneler ve öyküler anlatır. Uzun yıllar yaşamış ve tecrübe sahibi olan bir bilgedir. Kopuzun bulucusu olarak kabul edilir. İslamiyet ile birlikte bir evliya olarak kabul görmüştür, ama İslam öncesi dönemlerden de izler taşıyan Dede Korkut, Şaman kültürünün özelliklerini de taşımaktadır.  Dede Korkut hikayelerinde evliliklerin nasıl yapılacağı, ziyafetin kime verileceği, bir yiğidin n

Gazi Yaşargil Hayatı Kısaca

Resim
Dünyaca ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil, 1925 yılında Diyarbakır'ın Lice ilçesinde dünyaya gelmiştir. Lise öğrenimini Ankara Atatürk Lisesi'nde, yükseköğrenimini ise Ankara Üniversitesi 'nde tamamladı. Almanya'daki Friedrich Schiller Üniversitesi, İsviçre'deki Basel Üniversitesi, Bern Üniversitesi ve Zürih Üniversitesi'nde  çalışmalarda bulunmuştur.  Prof. Dr. Gazi Yaşargil, 0.5-2 milimetrelik damarlar  içinde damarı korumayı amaçlayan tekniği geliştirdi. Bu çalışma ile damar hastalıklarının tedavisinde önemli bir aşama elde edilmesini sağladı. Beyne zarar vermeden, çok zararlı urları, geliştirdiği özel teknik ve araçlarla çıkarmayı başardı. [1] Amerika Birleşik Devletleri'nde yaptığı bilimsel çalışmalar, icat ettiği tıbbi cihazlar ve tedavi yöntemlerinden dolayı " Yüzyılın Beyin Cerrahı " seçilmiş, adına üniversitelerd e kürsü kurulmuştur. Ayrıca kendisine   Türkiye Cumhuriyeti Üstün Hizmet Madalyası verilmiştir. P