Kayıtlar

Cemal Süreya Kimdir? Kısaca Hayatı

Resim
Cemal Süreya Gerçek adı  'Cemalettin Seber'  olan Cemal Süreya, 1931 yılında Erzincan'da dünyaya geldi.  Babası Hüseyin Seber, annesi ise Gülbeyaz Seber'dir. Eğitim hayatına İstanbul'da bulunan 37. Beyoğlu İlkokulu'nda başladı. Lise öğrenimini Haydarpaşa Lisesi 'nde, yükseköğrenimini ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi 'nde tamamladı.  Üniversiteden mezun olduktan sonra uzun yıllar boyunca sürdüreceği memuriyet hayatı başladı. Emekliliğine kadarki süreçte Maliye Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, Orta Doğu İktisat Bankası ve Türk Dil Kurumu'nda çalıştı. Annesini küçük yaşta kaybeden Cemal Süreya, edebiyata yönelişi ile ilgili şunları söyler: " Belki beni edebiyata götüren bir sürü neden vardır. Ama bir keskin neden ararsam bunu annemde bulduğumu söyleyebilirim ."  Dostoyevski'nin yazarlık kariyerinde önemli bir etkisi oldu: " Benim edebiyatla ilgili olarak ikinci bir doğum tarihim var: 1943. Dostoveyski'yi ok

Musul Sorunu - Musul'u Nasıl ve Neden Kaybettik?

Musul Sorunu nedir? Musul nasıl kaybedildi? Musul'u hangi antlaşma ile kaybettik? Musul'u kaybetmemizin nedeni nedir? Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan, Mehtap TV'de yayınlanan 'Tarih Aynası' programında Musul Sorunu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İşte Armağan'ın açıklamaları:  1923 yılının Ocak-Şubat ayları Türkiye Büyük Millet Meclisi 'nde (TBMM) oldukça hararetli tartışmalara sahne olmuştur. Bu tartışmalarda, Lozan'dan dönmüş bulunan İsmet Paşa 'nın getirdiği haberler çok etkili oldu. Buna göre özellikle iki konuda Lozan'daki müzakerelerde tıkanıklık yaşanmıştı. Bunlardan birisi kapitülasyonlar , diğeri ise Musul meselesi dir.  MUSUL MİSAK-I MİLLİ'YE DAHİL Mİ? Misak-ı Milli aslında bir konsepttir. Bu konsept esasını 7. maddede bulur. Bu 7. madde şöyle der: Hattı mütarekenin dahil ve haricinde bulunan Osmanlı-İslam ekseriyetinin haklarını ve topraklarını korumak... Yani Mondros Mütarekesi'nin dahilinde ve haricinde kalan

Yavuz Sultan Selim Küpe Takar mıydı?

Resim
Yavuz Sultan Selim küpe taktı mı? Yavuz Sultan Selim'e atfedilen küpeli resim gerçek mi? Konu hakkında Tarihçi-Yazar Yavuz Bahadıroğlu şu yorumu yapmakta:  Yavuz Sultan Selim'i küpeli gösteren resim, Yavuz Sultan Selim'in resmi değildir. Hatta bazı tarihçilere göre Şah İsmail'in resmidir. Çünkü Yavuz Sultan Selim süslü giyinmeyi sevmezdi. Hatta süslü giyinenlere çıkışırdı. Ayrıca Osmanlı geleneklerinde taç yoktur, sarık vardır . Sarığın üzerine de taç zaten olmaz. Batılılar, kafalarındaki bir şark sultanını resmetmişlerdir.   Bir seferinde bayram sabahı el öpmeye gelen Şehzade Süleyman'a, " Evladım bu ne süslü giyinme, annene giyecek bir şey bırakmamışsın " diye yarı şaka takılan bir adam böyle taçlı, küpeli resim yaptırmaz. Bazı tarihçiler ise küpe takıyor diyorlar. Oradan da iki rivayet geliyor. Birincisi, şehzadeliğinde bir tüccar kıyafetiyle Safevi Devleti'nin başkentine gidiyor ve orada Şah İsmail'le satranç oynuyor. Satrançta Şah

Enver Paşa Kimdir? Enver Paşa'nın Kısaca Hayatı

Resim
Enver Paşa Enver Paşa , 1881 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Babası devlet memuru Hacı Ahmet Paşa, annesi ise Ayşe Hanım'dır. Eğitim hayatına Sıbyan Mektebi 'nde başladı. 1894 yılında Manastır Askeri Rüştiyesi 'nden, 1899 yılında Harp Okulu 'ndan ve 1902 yılında ise Harp Okulu 'ndan mezun oldu. Mezuniyetinin ardından Selanik'te bulunan Üçüncü Ordu'da görevlendirildi. Buradaki görevi boyunca ayaklanma çıkaran çetecilerle mücadele etti. Bu sırada Osmanlı Hürriyet Cemiyeti 'ne (ismi daha sonra değişerek İttihat ve Terakki Cemiyeti adını alacak) katıldı. Yanına aldığı arkadaşlarıyla birlikte dağa çıkarak İkinci Meşrutiyet 'in ilan edilmesinde büyük rol oynadı. Bu sebeple " Hürriyet Kahramanı " olarak nitelendirilmeye başlandı.  Bir süre Berlin'de askeri ataşe olarak görev yapan Enver Paşa, 31 Mart Ayaklanması başlayınca Hareket Ordusu 'na katıldı. İtalyanların Trablusgarp 'ı işgal etmesi üzerine derhal bölgeye gitti. İ

Atatürk ve Mussolini

Atatürk 'ün Mussolini İtalyasına karşı izlediği siyaset daima kuşkulu olmuştur. Mussolini 'nin emperyalist politikası, emperyalizme karşı ilk ve en güçlü savaşı vermiş olan Atatürk'ün görüşlerine uymuyordu. Ona göre Mussolini iyi bir hükümet adamı, fakat kötü bir devlet adamıydı. İkinci Cihan Savaşı 'nın sonu Atatürk'ün ne kadar doğru düşündüğünü ortaya koydu. İşte İtalya'nın emperyalist devresine ait İsmail Hakkı Tekçe 'den bir hatıra: Sık sık İtalyan gemilerinin asker ve mühimmat yüklü olarak denize açıldığı haberi gelirdi. Bu gemilerin nereye gittikleri, nereye hangi saatte vardıkları hakkında bilgi almadan Atatürk yatağına girmezdi. Çok kere sabahın ilk saatlerine kadar sofra başında gelecek haberi beklerdi. Memleketin mukadderatının nöbetçisiydi. Bir gün Mussolini'nin bir balkondan İtalyan gençliğine hitaben yaptığı konuşmanın tercümesini getirdiler. Mussolini İtalyan gençliğine denizaşırı imparatorluk vaadinde bulunuyordu. Atatürk hemen Hariciye